Fatih Sultan Mehmed ve Venedik Sanatçılarıyla Kültürel Etkileşim

0
7

1479 yılında Osmanlılar ile Venedikliler arasında imzalanan barış anlaşmasından sonra iki taraf arasında siyasi ve kültürel ilişkiler hızla gelişti. Bu yakınlaşma, yalnızca ticari çıkarlarla sınırlı kalmayıp sanata da yansıdı. Fatih Sultan Mehmed, bu dönemde Venedik Doçluğu’ndan (devlet başkanından) bronz madalya ve heykel ustaları talep etti. Bu isteğe karşılık olarak, Venedikli ressam Gentile Bellini ve heykeltıraş Bartolomeo Bellano İstanbul’a gönderildi City Tours Sofia.

Heykelci Bellano’nun İstanbul Ziyareti

Bartolomeo Bellano’nun İstanbul’da yaklaşık altı ay kaldığı ve bazı sanat eserleri üretmek için siparişler aldığı kaydedilir. Ancak, Fatih’in onun çalışmalarından memnun kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Bellano’nun eserlerinden günümüze ulaşan bir örnek bulunmamaktadır ve ayrıntılı bilgiye sahip değiliz.

Gentile Bellini ve Fatih’in Portresi

Bellini ise sadece bir ressam olmasına rağmen, Fatih’in portreli bir madalyasını yaptığı düşünülür. Bu madalyanın Fatih tarafından Floransa’daki Lorenzo de’ Medici’ye hediye edildiği, onun da kendi saray sanatçısı Giovanni Bertoldo’ya bu madalyayı kopyalattığı rivayet edilir. Gentile Bellini’nin 1479 sonbaharı ile 1481 başı arasında İstanbul’da kaldığı ve bu süre içinde yalnızca Fatih’in değil, onun yakın çevresindeki önemli kişilerin de portrelerini yaptığı belirtilmektedir Fatih Sultan Mehmed ve Avrupa Resmine Olan İlgisi.

Bellini’nin İstanbul’daki Sanat Faaliyetleri

Gentile Bellini’nin İstanbul’da saray için kent manzaraları, duvar resimleri ve panoramik tasvirler de hazırladığı kaynaklarda geçer. Bugün İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunan bir albümdeki (F.1453) Meryem ve İsa betimlemesi de bazı kaynaklarda Bellini’ye atfedilir. Venedik kökenli saray görevlisi Giovanni Maria Angiolello, Bellini’nin sarayda çok saygı gördüğünü ve Fatih ile yakın ilişkiler kurduğunu yazar. Hatta Bellini’nin kendi portresinde boynuna Fatih’in madalyasını astığı görülmektedir.

Londra’daki Ünlü Fatih Portresi

Fatih Sultan Mehmed’in en tanınmış portresi, Gentile Bellini tarafından yapılan ve bugün Londra’daki National Gallery koleksiyonunda yer alan yağlı boya eserdir. Şu anda Victoria and Albert Müzesi’nde sergilenen bu tablo, sanat tarihi açısından büyük öneme sahiptir. Portre, Fatih’in güçlü bir hükümdar olarak imajını yansıtmak üzere dikkatle hazırlanmıştır. Tablo, dörtte üç profilden gösterilen Fatih’in büst portresini, kemer biçiminde bir çerçeve içinde sunar. Fatih her zamanki gibi gösterişli, sarı renkli ve kürk yakalı bir kaftan giymektedir.

Kemerin her iki yanında üçer taç motifi yer alır. Portre altındaki kaideden sarkan işlemeli kumaş detayları, kompozisyonun zenginliğini artırır. Resimde yer alan “Ror Orbis Victor” (Dünyanın Fatihi) ve “Cuncaret” gibi ifadeler, Fatih’in evrensel bir imparator olarak algılanmak istediğinin açık bir göstergesidir.

Fatih’in Sanat Yoluyla Avrupa’daki İmgesi

Son araştırmalara göre, portredeki altı taç simgesi önceki altı Osmanlı padişahını, yedinci taç ise Fatih’in kendisini temsil eder. Bu detaylar, Fatih’in yalnızca Osmanlı içinde değil, Avrupa’da da görsel bir kimlik oluşturma çabasını yansıtır. Bellini’nin yaptığı bu portre, Fatih’in istediği gibi Avrupa’da yayılmış, madalyalar ve kopyalar yoluyla onun imgesi Batı dünyasında tanınır hale gelmiştir.

Bazı yazılı kaynaklar, Fatih’in portreli madalyalarının önemli kişilere ulaştığını ve bu sanat eserlerinin diplomatik anlam taşıdığını belirtmektedir. Böylece Fatih, hem siyasi hem de sanatsal gücünü Batı dünyasına aktarmayı başarmış ve Osmanlı kültürünün sınırlarını genişletmiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz