Hıristiyanlıkta mezhep sapkınlığı MS II. yy’da Hıristiyanlığın yaşadığı büyüme sıkıntıları sırasında ortaya çıktı. Yahudilikten doğan yeni din hem Tevrat’a (Eski Ahit) sahiplendi; hem de sonradan Yeni Ahit denilecek olan İncil’i benimseyerek kutsallaştırdı. Din bütün Roma İmparatorluğu’na yayıldı; paganlar tarafından benimsendi ve bir ruhban sınıfı ile dini kurumlar ortaya çıktı.
Bazı yeni Hıristiyanlar, kötümser bir dünya görüşünden etkilenerek, Tanrı’ya bireysel olarak ulaşmanın yollarını aradı; İncil’den, mesellerle anlatılmış, ruhun kurtuluşunu müjdeleyen bir anlam çıkarmak istedi. Yaratan olarak Tanrı’yı ve Tanrı emri olarak dini reddederek, ruhani kurumlara karşı çıktı. Bir «gnosis» (varlığın ve öteki dünyanın sırlarını bildiğini iddia eden felsefi görüş) geliştirdiler ve Mesih tarafından duyurulmuş «Bir ve İyi Tanrı» fikrini kabul etmediler.
Hıristiyanlıkta ilk defa bu gnosisçilere karşı sapkınlık kavramı ortaya atıldı ve kullanıldı. Bir dini rakibi sapkınlıkla suçlamak, o kişinin Hıristiyan olmadığını, üstelik de İsa’ya değil insanlara kulluk ettiğini iddia etmek demekti. Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde «yalancı peygamberler»le bir tutulan sapkınlar, şeytana hizmet etmekle suçlandılar. II. yy’da yazılan ve Sapkınlıklara Karşı başlığını taşıyan kitaplar, gnosisçilikle hiç ilgisi olmayan öğretileri, örneğin Musevi ibadetlerine bağlı kalmış Hıristiyanları bile sapkınlıkla suçladı.
SAPKINLIKLARIN CEZALANDIRILMASI
Hıristiyanlığın ilk çağlarından itibaren, Kilise’nin sapkınlara karşı başvurduğu ilk tedbir aforozdur, yani «Hıristiyan cemaatinden ihraç». Aforoz edilen mahkûmun tövbekar olup günah çıkarma hakkı vardı. Bir piskoposun sapkınlığı sabit olursa, III. yy’da başlayan bir uygulamaya göre, bir dini kurul oluşturulur; kurul dini ilkelere göre bir beyanname hazırlar ve sapkın piskopostan bunu imzalamasını isterdi. Reddeden piskopos kutsal görevinden istifa etmiş sayılırdı.
Maniheizm (veya Manicilik) devletin kanla bastırdığı ilk sapkınlıktır. İmparator Dioclctianus İran kökenli bu öğretiyi bir «dış tehdit» olarak gördü ve sert tedbirler aldı (297). Hıristiyanlığın imparatorluğun resmi dini haline gelmesiyle birlikte, sapkınlara karşı alınan tedbirler yaygınlaştı. Sapkınlık suçuna karşı ilk idam cezası İmparator Maximus tarafından uygulandı (385). İspanyol din adamı Priscillianus’un boynu vuruldu.
Read More about HIRİSTİYAN BAYRAMLARI